Şemsiye Gibi Açılmış Çam Ağacının Altında Siktim

slm ismim çetin, 42 yaşındayım, yani sikişin full olgunca yapılacağı yaşta. 1, 70 uzunluk, kumral, mavi gözlü, yakışıklı sayılabilecek biriyim. Ilk okulu köyde okudum, orta ve liseyi okumak maksadıyla şehre gitmek zorunda kaldım. Köyümüz fazla hoş bir köydür, düz ufak tepecikler bulunmaktadır, suyu bol bir köydür, yeşilliği boldur. Köydeyken gençlarla muhtelif oyunlar oynardık, valide baba ve gençlar olurdu oyunumuzda. Ben genelde baba olurdum, kezban ise benim karım olurdu. Bir kızımız, birde oğlumuz rolünü oynayan iki toy olurdu. Kezban daha küçükken bile fazla hoş bir kız olacağı belli idi. Şemsiye gibi açılmış çam ağacının altında (evcilik) oyun oynarken sözde gece olurdu, toprağa çizdiğimiz evimizin odaları vardı, gençlar kendi odalarına geçer yatarlardı, kezbanla ben odamıza geçerdik, aynı karı koca gibi birbirimize sarılır yatardık. Kezbanı “karıcığım! ” diye öperdim, uzun pijamasının üstünden vajinasını okşardım. Kezban da pantolonumun üzerinden benim yarrağımı okşardı, yarrağım kalkardı. Bana masum masum sorardı, “neden kalktı bu şu anda? ” diye.
orta okulu okumak maksadıyla şehre geldikten sonra, yalnızca yazları köye giderdim. Kezbanla buluşur, tekrar o hoş çam ağacının altında, bazen gençlarla, bazen de ikimiz oynardık. Kezban ilk okuldan sonra okumadı, 24 yaşına geldiğinde, gençken bizim çocuğumuz rolünü oynayan gençla, yani ali ile evlendi. Üçümüzün de yaşları aynı idi. Derken, ben fakülte 3. Sınıfa giderken onlar evlendiler ve beni düğünlerine çağrı ettiler. Gittim. Düğün boyunca benimle ilgilendiler. Kezban bana baktıkça sırıtıyordu, anlıyordum sebep güldüğünü, fakat fırsat bulup ta konuşamıyordum. Neyse düğün bitti, ben o akşam köyde diğer bir arkadaşımın yuvasında kaldım. Sabah ta ilk otomobil ile şehre gittim. Ben köyümüzü fazla seviyorum, her fırsatta köye sık sık giderim. Köyde bizim de dayalı döşeli kendi evimiz var, arazilerimiz aynen duruyor. Gittiğimde hep kendi evimizde kalırım.
kezbanın düğününden 20 gün sonra yeni baştan köye gittim. Köyde bir kaç gün kalmak, hem yavası havalandırmak, hemde köydeki arazimizi denetleme etmek amacındaydım. Köye gittiğimin ilk günü idi, arazileri dolaşmak maksadıyla çıktım. Gezerken o ünlü çam ağacının altına geldim, biraz dinlenmek üzere yere toprağa uzandım. Bir sigara yaktım, orda gençken yaptıklarımızı düşünüyordum. Hayallere dalmışken, ayak sesi ile kendime geldim. Kafamı döndürüp baktığımda, bu gelenin kezban olduğunu gördüm. Üstünde ince bir giysi vardı, çokta yakışmıştı hani. Kezbanın fazla temiz yalın bir güzelliği vardı. Kezban benden asla çekinmezdi, tabiki bende ondan. Eee nede olsa, gençken de olsa benim karılığımı yapmıştı. Geldi yanıma oturdu, “ne o, önceki günleri mi hatırlıyorsun, gelmişssin uzanmışsın buraya? ” dedi. Ben de, “hatırlamamın bir sakıncası mı var? ” dedim. “yok canım, sebep olsun ki? Hatırlaman gayet hoş! ” dedi.
“evlilik nasıl gidiyor kadın kezban? ” dedim. “amaan ne bileyim, bir şey anlamadım! ” dedi. “nasıl yani? ” dedim. “işte asla bir şey anlamadım! ” dedi. “kız sikiş işleri nasıl gidiyor diye soruyorum? ” dedim. “tamam işte, ben de ondan bahsediyorum, bir şey anlamadım! ” dedi. “ne o, ali seni sikemiyor mu? ” dedim. “sikiyor sikmesine de, fakat iki üç defa sokup çıkarıyor, işi bitiyor, arkasını dönüp yatıyor, ben bir şey anlamıyorum! ” dedi. “valla yazık olmuş sana kadın, tüh! ” dedim. “hep senin yüzünden işte! ” dedi bana. “neden benim yüzümden ki? ” dedim. “bal gibi de anlıyorsun! ” dedi. Anlamıştım, kezban hala beni seviyordu ve benle evlenemeyince de, sırf evlenmiş olmak maksadıyla gitmiş o dümbük ali ile evlenmişti. Kocasının altına yatınca beni düşündüğü maksadıyla sikişmekten arzuladığı gibi haz alamıyordu.
“kezban gel biraz yaklaş bana! ” dedim. Yanıma sokuldu, kucağıma yattı. “kezban, şöyle adam akıllı sikilmek istermisin? ” dedim. “madem evlendim tabiki sikilmek isterim, fakat ali sikemiyor ki! ” dedi. Ben kazbanın saçlarını okşamaya başladım, yakasından iki düğme açarak elimi gerdanında gezdirmeye başladım. Kezbanın yüzüne baktığımda, gözlerini kapatmış, okşamamdan haz aldığı belli oluyordu. Bu durumdan cesaret alarak kezbanın tüm düğmelerini açtım ve göğüslerini meydana çıkardım. Sütyen takmamıştı, memeleri dimdikti, asla ellenmemiş gibi. Bundan sonra meslek çığrından çıkmış, ok yaydan fırlamak üzereydi. Benim penis kezbanın vajinasına girmek maksadıyla sabırsızlanıyordu, bundan sonra harekete geçmenin vakti gelmişti. Kezban kendini full anlamı ile bana bırakmıştı, dudaklarından başlayarak memelerine, ordan taa vajinasına kadar, her yerini okşadım, öptüm ve sakso çektim.
bu arada büsbütün soyunduk. Kezbanın vajinasını yalarken, “ye çetinim, ye amcığımı, ali asla yalamıyor vajinamı! ” diye ince ince inliyordu. Vajinası full anlamıyla sulanmıştı, öperek dudaklarına çıktım. Benim sabırsızlaşan yarağı kezbanın vajinasına yasladım ve az az sokup çıkarmaya başladım. Hepsini sokmuyordum. Kezban, “sok! Ne olur sok! ” diyor, inliyordu. Ani dibine kadar soktum. Kezbandan öylesine güzel bir “ohhhhh ahhhhh” sesleri çıktı ki, beni mest etmişti. Series bir şekilde 5 dakika kadar kezbanın vajinasını becerdim. Kezban sarsılarak inleyerek boşaldı. Ben daha boşalmamıştım, biraz amının içinde bekledim.
kezban, “ohh be, ne güzelmiş adam gibi sikilmek! ” dedi. Ben, “dur daha bitmedi karıcığım, güncel başladık! ” dedim. Kezban kollarını boynuma doladı ve şahsına çekti. Dudaklarımdan öperek, “kocacım beni fazla sik, yar amcığımı! ” dedi. Ben biraz başımı kaldırarark etrafı denetleme ettim, gelen giden yoktu, yeni baştan sikmeye başladım. Bir kaç dakika geçtikten sonra, (yoruldum bahanesiyle) kezbana, “çık kadın üstüme! ” dedim. Kezban üstüme çıkarken, “hiçte böyle sikilmemiştim, salak ali asla bir bok anlamıyor vajina sikmekten! ” diyerek penisimin üzerine oturdu ve üzerimde zıplayarak inip kalkmaya başladı. Fazla geçmeden, “çetinim ben tekrar oluyorum! ” dedi. Bundan sonra ben de gelmek üzereydim, “kezban dikkat et gebe kalma! ” dememe kalmadı, kezban çığlıklar ata ata boşalmaya başladı. Ben de kendimi tutamadım kezbanın içine boşaldım.
hava okadar sıcaktı ki, yalnızca yer aldığımız çam ağacının altı güneş almıyordu, başka yerler olduğu gibi güneş altındaydı ve cehennem gibi yanıyordu. O sıcakta sikişmekten ikimiz de halsiz kalmıştık. Kezban üzerime yığıldı kaldı, “ohhhhh beee! Dünya varmış, gözlerimin feri canlandı! ” dedi. “kezbanım, vajinan fazla tatlıymış! ” dedim. “çetinim bundan sonra köye her geldiğinde beni sikeceksin! ” dedi. Ben de, “tamam yeterki iste, seni her vakit sikerim! ” dedim. Biraz öyle bekledikten sonra kezban üzerimden kalktı, elbiselerimizi aldık, az ilerde ufak bir dere vardı, orda cenabetlikten yıkanıp evlerimize gidecektik. Gittik suya girdik. Soğuk suyu görünce ikimiz de tekrardan canlandık. Ayaklarımız buz gibi suyun içindeyken, bir de dere kenarında becerdim kezbanı. Sonra yıkandık, giyinip öpüştük ve ayrıldık.
şu anda 42 yaşındayız, bu arada ben de evlendim, ama ne vakit köye gitsem, bir fırsatını bulup, kezbanı aynı ilk günkü gibi sikiyorum. Bir gençları oldu, gözleri benim gözüm gibi mavi, saçları benim gibi kumral. Kezbana soruyorum, “benden mi? ” diye. Kezban da gülerek, “boş ver! ” diyor. Ben de üzerine gitmiyorum.
doktora diye gelen kezbanımı bir hafta boyunca becerdim !
birgün evde otururken kezbanın kocası beni telefonla aradı ve “kezban hasta, doktora getireceğim, tanıdığın hekim var mı? ” dedi. Ben de, “var, derhal kırmızı getir! ” dedim. Ve ertesi sabah geldiler. Güzel beşten sonra kezbana baktım, asla hasta gibi değildi, bana bakışlarıyla birşeyler anlatmaya uğraşıyordu. Bu arada eşimin nerde olduğunu sordular. Istanbula amcasının yanına gezmeye gittiğini, bir iki hafta kalacağını söylediğimde kezbanın gözlerinin içi sırıtıyordu. Kezbana, “neyin var? Nereni beğenmiyorsun? ” dedim. “heryerim ağrıyor! ” dedi. Neyse ben hekim arkadaşımı aradım, “bir hastam var, köyden geldiler, muayeneye getirecem, bir bakmanı istiyorum! ” dedim. Hekim arkadaşım da hastahanede olduğunu ve bizi beklediğini söyleyip, hastayı getirmemi istedi…
telefonu kapattım ve aliyle kezbana, “gidelim, hekim bizi bekliyor! ” dedim. Ali doktordan bu kadar acele randevu alacağımı tahmin etmediğinden biraz şaşırmıştı, “hemen mi? Benim valilikte mühim bir işim vardı, ben o işi hallederken sen kezbanı doktora götürürmüsün? ” dedi. Ben de, “tamam, olur! ” dedim. Kezbanın da benim de aradığımız fırsat otomatik ayağımıza gelmişti. Ali valiliğe giderken biz de kezbanla ben benim arabayla hastahaneye gitmek üzere devinim ettik. Arabada kezban hiçbir rahatsızlığının olmadığını, beni fazla özlediğini ve benimle sikişmek arzuladığı maksadıyla böyle bir yalan uydurduğunu söyledi. Şaşırmıştım, “eeee, doktora ne diyeceğiz şu anda? ” dedim. Kezban da, “bilmem, hekimi sen ayarlarsın! Alinin valilikteki işi bitince köyde de halletmesi gereken işleri var, derhal köye dönecek, ben kalmak istiyorum, ne yaparsan yap ayarla, amcığım ateş gibi alev alıyor, eşin de yok, böyle fırsatı bir daha bulamayız! ” dedi.
bunu ben de fazla istiyordum, fakat doktora ne diyecektim? Gerçi hekim arkadaşımla fazla samimiydik. Neyse hastanede hekimi bulduk, bizi bir odaya aldı. Ben o arada düşünüyordum, ne desem de işi uzatsa diye. Nihayetinde aleni kart oynamaya karar verdim ve “doktor bey, kezban hasta falan değil, köyde işlerden fazla yorulmuş, bir zaman dinlenmek maksadıyla eşine hastayım demiş, bizi yalancı çıkarma, bir şeyler bul da bir kaç gün burda kalsın! ” dedim. Sağolsun hekim beni kırmadı ve “bir ekip tetkikler yaparız, en az bir hafta kadar bayanın burda kalmasını sağlarız! ” dedi. Sevinmiştik, sebebi yuva boştu ve istediğimiz gibi sikişecektik. Hekim, “check-up tan geçirelim, umumi bir denetleme yapalım! ” dedi ve fazla miktarda tahliller, röntgenler falan verdi. Hastaneden çıktık, labaratuardan ve röntgenden ertesi güne randevu aldık, tahlilleri falan verdik. 2-3 gün sonra çıkacak tahliller vardı. Işin hekim kısmını ayarlamıştık, fakat aliye ne diyecektik…
kezbanla evime geldik. Aliyi aradım. Ali işinin bitmediğini, bir iki saat daha süreceğini söyledi ve doktorda ne yaptığımızı sordu. Kezbanın işinin uzun süreceğini, daha ceck-up falan yapılacağını, bir sürü tahlil ve röntgenler verdiğini, en az bir haftadan evvel sonucun alınamayacağını, hastanın bu durumda yola gitmesinin iyi olmayacağını falan anlattım. Ali, “iyi tamam, işim bitince gelirim. ” dedi.
evde aliyi beklerken kezbanı öpüp sevmeye, dudaklarının tadına bakmaya başladım, bacaklarını okşadım, memişlerini okşadım, vakumladı. Kezban o kadar azmıştı ki, “böyle burda rahat olmuyor, beni yatakodana götür ve karını siktiğin yatakta adam gibi sik! ” dedi. Ben dururmuyum, körün arzuladığı bir göz, allah vermiş iki göz misali, kezbanı kucakladığım gibi döşek odasına götürdüm. Bir zamanda çırılçıplak kaldık. Kezban benim siki iki eli ile tutarak, “sen nasıl bir yarraksın, asla aklımdan çıkmıyorsun, amcığım senin maksadıyla yanıp tutuşuyor! ” dedi ve sikimi sakso çekmeye başladı. Kezban ilk başlarda dudaktan öpmesini ve yarak yalamasını falan bilmiyordu, hepsini ona ben öğrettim, şu anda de meyvesini yiyordum. Sikimi ağzına aldı, vakumladı vakumladı çıkardı, kafasına lisan darbeleri atıyordu. Ben sırt üstü yattım ve 69 pozisyonunu aldık. Ben kezbanın vajinasını emerken kezban benim sikimi sanki kemirir gibi yiyordu. Bir zamanda sırtı bana dönük vaziyette aşağı kaydı ve sikimi tuttuğu gibi amının deliğine yasladı ve dibine kadar bir defada oturdu…
ben alttan, kezban üstten, sikişin şaklak sesi odayı kapladı. Iniltiler, bağırmalar son derece yüksek şekilde devam ediyorduk. Ben anal seks bakınca penisimin kezbanın taze çiçek gibi vajinasına başlangıç ve çıkışlarını full görüyordum. Kezban, “aşkım, çetinim, sik beni, uçur beni, parçala amcığımı, sikine kurban olurum senin sevgilim! ” diye inliyordu. Ben de, “ohhhhh! Kezbanım, seni becermek fazla güzelmiş, orosbum benim, orospum benim, kahpem benim, karıcığım! ” diyerek soktukça kezbanı tavana gerçek kaldıra kaldıra sikiyordum. 5-10 dakika kadar o pozisyonda becerdim kazbanımı ve yüzünü bana dönmesini istedim. Kezban sikimi vajinasından çıkarmadan bana döndü. Kezbanı hem beceriyor, hemde o kiraz gibi dudaklarını koparırcasına vakumluyordum. Bir zaman de o posizyonda becerdim kezbanımı ve bir zamanda altıma alarak pompalamaya başladım. Yaklaşık 4-5 dakika da öyle becerdim kezbanımı, fakat bu arada kezban durmadan orgazm oluyor, adeta işercesine boşalıyordu. En az 4 kez boşalmıştır. Bundan sonra benim de döllerimi kezbanın amının deriliklerine bırakma zamanım geliyordu, sebebi sikim kasılmaya başlamıştı. “kezbanım geliyorum! ” dedim. Kezban da, “doldur içimi aşkım, kocacığım, ne varsa attır içime! ” deyince, ben de bol ve seksi bir şekilde kezbanın amının içine boşaldım ve yığılıp kaldık.
fazla terlemiştik. Soluk almalarımız bir müddet sonra düzeldiğinde, kezbana, “hadi aşkım kalk toparlanalım. Bir hafta burda kalacaksın, seni her gün ve akşam sikecem. Ali yetişir şu anda, bizi böyle yakalamasın! ” dedim ve kalkıp duş almadan giyindik. Yatağı düzelttik ve salona geçtik. Sikişin ve orgazmın verdiği gevşeme ve mutlulukla kezban kendini full bir hasta gibi koltuğa saldı. Ali geldiğinde hastanedeki vaziyeti tekrardan anlattık. Ali de, “abi sana fazla zahmet olacak biliyorum, fakat benim köyde fazla işlerim var, gitmem lazım. Kezbanın hekim işleri ile sen ilgilenirmisin? ” dedi. Ben de, “tabii ki! Ne demek! Işi bitince kezbanı ben köye getiririm! ” dedim. Ali sevindi ve fazla teşekkür ederek evden ayrıldı ve köye gitti. Buraya geldiklerinde günlerden pazartesi idi, cumartei günü gece üstü kezbanı köye götürdüm. Kezbanın benim yanımda kaldığı 6 gün boyunca ömrümüzde asla sikişmediğimiz kadar, akşam gündüz birlikte olduk. Kezban, “ben sana sikildiğim vakit kız olduğumu anlıyorum, kızlığımı yaşıyorum, fazla memnun ediyorsun beni! ” diyor…
vajina becermek, fakat sikilmeyi seven bir kızın vajinasını becermek o kadar tatlı ve haz verici ki, bunu anca yaşayanlar bilir! Şimdilik bu kadar dostlar. Hoşçakalın! Herkese bol bol doyumsuz sikişler! Tüm yarak sever kadınların amlarından öpüyorum !

Yazar: editor

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir