Komşumuzun Oğluyla Sikişirken Gelen Misafir

üniversitede okurken iki dost bir evde kalıyorduk. Lakin yuva arkadaşım gay kimliğimi bilmiyor ve ben de ona hissettirmemek maksadıyla yoğun bir gayret harcıyordum. Onun memleketi izmir’e yakındı. Dolayısıyla sık sık yuvasına gider beni haftasonları kimsesiz bırakırdı. Böyle anlarda da ben bayram ederdim. Tekrar öyle kimsesiz bir haftasonu geçirecektim. Gece hava karardığında dalgın dalgın eve giderken, eskiden oturduğumuz apartmandaki komşumuzun oğlu yavuza rastladım. Yavuz da fakültede okuyordu. Benden uzun boyluydu. Bedeni ilgimi çekerdi, fakat bilinen meydana ayrılıp da birşey diyemezdim. Onu görünce sevindim, ayak üstü uzun olmayan bir hoşbeşten sonra onu eve çağrı ettim. Kabul etti ve eve yürümeye başladık. Marketten yemeklik birşeyler alıp, evde kendimize mütevazı bir gece yemeği hazırlayıp yedikten sonra salona geçip muhabbete başladık. Saf olarak, iki abaza erkek bir araya yetişir ve de kimsesiz kalırlarsa, mevzu sex olur.
hava fazla sıcaktı. Üstümüzü çıkarıp iç çamaşırlarımızla oturmaya başladık. Komşumuzun oğlu bacak bacak üzerine atıp, sikinin belli olmasını ustalıkla engelliyordu. Hava cidden fazla sıcaktı ve duş almayı tavsiye ettim. Kabul etti. Yavuz banyoya girdiğinde amacım key deliğinden seyretmekti. Aksilik bu ya, onu bir türlü göremedim. Birkaç dakika sonra yavuz banyodan, “ya su akmıyor! ” diye seslendi. Yaşasın! Dedim içimden, bizim banyo musluğu tekrar azizlik yapmıştı. Içeri girip müdahale etmeliydim. Teklifsizce kapıyı açıp içeri girdiğimde, yavuzun benden pek çekinmediğini ve olabildiğince rahat olduğunu hissettim. Umarım 31 çekiyorduki, yarrağı taş gibi kalkmış, dimdik ileriyi gösteriyordu. Fena bir yarak değildi, nerden baksan 17 cm boyunda vardı. Olabildiğince kalındı ve damarlıydı, alt tarafı da kıllıydı. Içimden, bu yarak ne hoş yalanır, ah bir razı olsa! Diye geçirdim. Neyse, suyu ayarlayıp banyodan çıktım, yeni baştan salona gittim.
bu sefer ben de üstümdekileri çıkartıp evdeki porno dergileri karıştırmaya başladım. Bilerek banyoya havlu bırakmamıştım. Yavuz mecburen dışarı çıplak çıkacaktı. O yüzden ben de çıplak duruma gelmiştim. Kafamda bu düşüncelerle sayfaları çeviriyor, fakat ne olduğuna bakmıyordum bile. Yavuz, üzerinden sular süzülür bir halde banyodan ayrılıp, “ya havlu bulamadım! ” dedi. “afedersin koymayı unutmuşum, dur getireyim. ” dedim. Havluyu verdim. Kurulandıktan sonra full külotunu giyecekken, ben, “boş ver giyme, bak ben de çıplağım, böylesi daha rahat, kim görecek bizi, biraz özgürlüğü yaşasın aletlerimiz. Ben evde kimsesiz olunca genelde çıplak otururum! ” dedim. Yavuz da, “alem adamsın! Peki giymeyim…” dedi ve gülüştük.
ben onun bedenini inceliyordum. Yavuz body ile uğraştığından fazla ilerlemiş kasları vardı. Göğüsleri nerdeyse güncel yetme bir toy kızınki gibiydi. Uçları dışarı gerçek sivrilmiş, sanki gel beni valumla diye çığlık ediyorlardı. Göbeğindeki kaslar ise, doğru kesilmiş bir tepsi baklavayı anımsatıyordu. Baldırları da geneöyle. Hele o sert dudakları… bir içim su gibiydi. Hani yumulunca dakikalarca emmekten bıkmayacağınız türden. Adeta saf ruj sürülmüş gibi parlak, sert ve al dudaklar.
biraz havadan sudan konuştuktan sonra mevzu tekrar dönüp dolaşıp sekse geldi. Konuştuklarımızdan ikimizin de sikleri taş gibi olmuştu. Bir zaman yavuzun bedenini seyrettikten sonra gözlerinin içine bakıp, “ne kadar hoş bir vücudun var. Ne kadar anda bu duruma geldi? ” dedim. “4 senedir body’ye gidiyorum. Cidden hoş mi buluyorsun? ” diye sordu. “evet! Şayet kadın olsaydım, şu anda asla tereddüt etmeden kucağına oturmuştum bile! ” dedim. Yavuz da, “kucağıma oturmak maksadıyla kadın olmana gerek yok ki! ” dedi gülerek. Ciddi bir anlatım takınarak, “sen ne demeye çalışıyorsun? ” dedim. “gayet aleni değil mi? Istiyorsan kucağıma oturabilirsin, ve şayet istiyorsan ben de senin kucağına oturabilirim, ne var bunda? ” dedi gayet saf bir anlatım ile. Ben şoklardaydım. Bu işin bu kadar basit olacağını asla mi asla düşünmemiş, binbir benzer senaryolar üretmeye zorlamıştım kendimi. Şaşkın şaşkın yavuzun yüzüne bakıyordum, asla sesimi çıkarmadan…
sessizliği bozan yavuz oldu, “bak, senden saklamayacağım, ben biseksüelim. Kafama yatarsa erkek kız fark etmez, hem sikerim, hem de kendimi siktiririm! Şayet sen de istiyorsan gel seks yapalım! ” dedi. “ben de sana muhalif aleni olacağım! Aslında ben erkek vücudundan hoşlanıyorum, becermek de, sikilmek de hoşuma gidiyor. Açıkçası seni eve çağırırken amacım bir şekilde seni razı edip seninle sevişmekti! ” dedim ve daha çok beklemeden dudaklarına yumuldum. Gerçekten de o sert ve etli dudaklar nefis emiliyordu. Dakikalarca emsem doymazdım, fakat emilecek diğer yerler de vardı. Tüm vaktimi dudaklara veremezdim, aşağı kayıp o nefis göğüs uçlarına yöneldim. Fazla kalın kasları vardı, fakat vakumlamak tekrar de fazla güzeldi. Ben emdikçe uçları büyüyor, ağzımda daha fazla yer işgal ediyorlardı. O da boş durmuyor, kocaman eliyle kalçalarımı sıkıyor, kulak memelerimi vakumluyor, boynumu sakso çekiyor, sırtıma çimdikler atıyor, ensemi hafif hafif ısırıyordu…
yavaş yavaş aşağı inip, yavuzun kazık gibi olmuş sikini öpmeye başladım. Dilimi sikinin deliğine sokmaya çalışıyor, sonra çevresinde gezdiriyordum. Dilimle ucuna bastırırken kafası büsbütün ağzıma alıp, kertiğinden dudaklarımla sıktım. Ağzımın içinde kalan kısmına ise dilimle her milimetresine masaj yapıyor, nihayetinde deliğin ucuna getirip bastırıyordum. Bir yandan da taşaklarını ellerimle sıkıyor, kalçalarını okşuyor, parmağımla kalça deliğine hafif hafif bastırıyordum. Sikini bir dondurma külahı gibi tutup çevresinden merkezine gerçek, dondurma yalar gibi sakso çekmeye başladım. Sikinin köküne iniyor, oradan yeni baştan kafasına çıkıyordum. Hele alt tarafındaki kıllar yalanırken dilimde bıraktığı güzel gıdıklanma hissi beni çıldırtıyordu. Profesyonelce traş olmuştu. Ne taşaklarında ne da diğer bir yerinde kıl vardı. Fakat sikinin alt tarafında çok sık olmayan, neredeyse kertiğe kadar yayılmış uzun kıllar vardı. Bu vatandaş cidden işini iyi biliyordu. Yarrağın bu şekilde kıllı oluşu sikilene müthiş haz verirdi. Çevresinde ve taşaklarda ise aksine kılsız oluşu ise yalarken haz verirdi. Parmağımla hisettiğim kadarı ile kalçası de kılsızdı…
yavuz saçlarımdan tutup başımı yukarı kaldırdı ve “yanıma aksi yat, ben de seninkini vakumlamak istiyorum! ” dedi. Hemen dediğini yaptım. Bundan sonra ikimizin de ağzı doluydu. Ellerimiz de boş durmuyor, birbirimizin kalçalarını sıkıyor, kalça deliklerini parmaklıyorduk. Yavuz yarrağımı o kadar profesyonelce yalıyordu ki, patlamak üzereydim. Onun da solukları hızlanmış, sikini ağzımda ileri arka itiyor, benimkini de koparırcasına somuruyordu. Bu arada bir parmağı yetmemiş, götüme ikinci parmağını da sokmuştu. Derhal ben de onu taklit edip, hatta daha ileri giderek, üç parmağımı soktum onun kalçasına. Kalçası güzelce gevşemişti, parmaklarım rahatça giriyordu. Lakin götümden prostatıma parmakla yapılan baskı ve delicesine emip yalayan dilin vermiş olduğu zevke sabırsızlandım ve yavuzun ağzına patladım. Döllerim onun diline henüz değmişti ki, o da ağzıma boşalmaya başladı. Kurulmuş saat gibi aynı zamanda birbirimizin ağızını sperm ile doldurmuştuk. Fazla lezzetli bir spermi vardı, resmen şeker şurubu gibiydi. Hele o keskin kokusu beni yeni baştan ereksiyon etmeye yetmişti.
yavuz yarrağımı sakso çekmeye devam ediyordu, ben de onun kalçasını parmaklamaya. Bu arada onun da yarrağı ağzımdaydı, fakat güzelce sönmüş yumuşamıştı. Taşaklarını vakumlamaya başladım. Başımı bacaklarının arasından sokup kalça deliğini sakso çekmeye başladım. Dilim rahatça içine giriyordu. Kalçalarını ısırdıkça, o da yarrağımı geniş bir şevkle vakumluyordu. Sikini yeni baştan ağzıma aldığımda halen narindi, lakin ağzımda git gide büyümeye başladı. Ben emdikçe o büyüyordu. Önceki halini alınca tekrar dondurma yalar gibi sakso çekmeye başladım, sebebi hepsi ağzıma sığmıyordu. Kalça deliği bir açılıp bir kapanıyor, sanki girmem maksadıyla beni çağrı ediyordu…
yavaşça altından çekilip arkasına geçtim. Yarrağımla kalçalarına birkaç tokat vurduktan sonra, sikimin kafası deliğine yasladım. Kendini arka çekip sırt üstü uzandı. Bacaklarını güzelce yana açıp koltuğun kenarına götünü getirerek dizlerini kırdı. Kalça deliği tüm görkemi ile önümdeydi. Dizlerimin üstüne çömelip yeni baştan yarrağımı deliğe yasladım. O da bacaklarını kalçalarımın üstünde toplayarak beni mengeneye aldı ve şahsına gerçek çekti. Hafif bir itmeyle hepsini köklemiştim. Kollarını boynuma dolayarak doğruldu ve dudaklarımı vakumlamaya başladı. Resmen mengenede gibiydim, öylesine sıkışmıştım ki, asla kımıldayamıyordum. Biraz emiştikten sonra beni serbest bırakıp yere indi ve domaldı. Bu pozisyonda denetleme bendeydi ve fazla rahat ediyordum. Bana, “çok süratli sik beni! Sikini büsbütün menfaat ve yeni baştan yeni baştan sok! Her seferinde kalçam yarrağın girdiğini güzelce hissetsin. Tüm kuvvetinle ileri ittir beni! ” dedi.
uslu bir toy gibi yavuzun dediğini harfiyen yapıyordum. Gerçekten de her girişimde “iııııhh! ” diye hırlıyor, zorlamamla nefesi kesilir gibi oluyordu. Bu şekilde bir zaman devam ettik. Bundan sonra dayanacak halim kalmamıştı. Müthiş haz alıyordum. Derken yavuzun götünün içinde patladım. Birkaç sıska git-gelden sonra üstüne yığıldım. Yarrağımı götünden çekip çıkaracak mecalim bile kalmamıştı. Yavuz usulca altımdan kalktı, arkama geçerek belime sarıldı, kalça deliğime sikinin kafası değdirmesiyle köklemesi bir oldu. Bir an canım yanar gibi olduysa da derhal geçti. Açıkçası fazla profesyonelce sokmuştu. Bunca vakittir yarak yerdim, fakat asla böyle rahat yememiştim. Kalça deliğim genelde yavaş gevşer ve ilk alışta partnerimin yarrağı ufak de olsa canım yanardı biraz. Gidip geldikçe o ünlü sikinin sakalları bana müthiş haz veriyordu. Beni kah bacak omuza yapıyor, kah domaltıyor, kah yüzükoyun yatırıp sikiyordu. Hani derler ya, full manasıyla evire çevire sikiyordu beni. Bu arada benimki de yeni baştan kalınlaşmış, kendi kendime 31 çekmeye başlamıştım.
o esnada kapı çaldı. “gecenin bu zamanı gelen kim ki acaba? ” diyerek derhal toparlandık. Yavuz alel çabuk pantolonunu giyerken, ben eşofmanımın altını giydim ve gidip kapıyı açtım. Kapıdaki, yavuzun yuvasında konuk olarak kalan, murat isminde (o da fakülte öğrencisi) bir akrabasıydı. Kendisini arada sırada mahallede görüyordum, fakat asla konuşmuşluğumuz yoktu. Yavuzun bizde olup olmadığını soruyordu. Yavuz da içerden, “gelen bizim amca oğlu mu? ” diye seslendi. “evet, seni soruyor! ” dedim. Yavuz da, “içeriye gelsin! ” deyince, doğrusu biraz bozulmuştum, yavuzla sikişimiz yarım kalmıştı. Muratla beraber odaya girdiğimizde şaşırmıştım, yavuz yeni baştan soyunmuş ve sikini sıvazlıyordu. Suratımdaki şaşkın ifadeyi görünce, bana, “merak etme, murat sağlamdır, onunla da sikişiyorum! ” dedikten sonra, murata da, “hadi soyun, katıl bize! ” dedi. Murat da asla yabancılık çekmeden üzerindekileri fora etti. Çırılçıplak kaldığında, vücudunun en az yavuzunki kadar mükemmel olduğunu gördüm. Lakin muratın yarrağı fazla daha iriydi. Full kalkmamıştı, fakat uzuluğu 20 cm den kati fazlaydı. Garip sarkık taşakları vardı. Abartmıyorum, cevizleri 10 cm kadar sarkmıştı aşağı…
yavuz bana, “hadi, kaldığımız yerden devam edelim! ” dedi. Ben biraz muratın varlığından çekinerek de olsa, eşofmanımı çıkardım ve yeni baştan yavuz’un önünde domaldım. Yavuz götümü biraz tükürükledikten sonra aynı taktikle yeni baştan geçirdi deliğime. Murat da sikini kaldırmış, sıvazlayarak önüme gelip, o koca yarağını ağzıma yasladı. Ne kadar uğraştıysam olanaksız, kesinlikle ağzıma başı bile girmiyordu. Ben de yalamakla yetindim. Her tarafını sakso çekiyor, sarkık taşaklarını vakumluyordum. Murat’ın yarrağı yavuz’unkinden fazla daha kıllıydı. Sikinin sakalları daha sık ve uzundu. Full kertiğinin altından başlıyor git gide çoğalarak köküne kadar iniyor ve orada bitiyordu. Taşakları ise traş edilmemiş olmasına karşın büsbütün kılsızdı. Sikinin tüyleri ise birkaç cm uzunluğunda kızıl ve hususi olarak şekilli traş edilmişti…
hele o azman siki… full kalktığında, devasa boyutlarıyla, tüm görkemi ile önümde duruyordu. Kalınlığı bileğimden daha fazlaydı. Kavradığımda parmaklarımın arası en az 3-4 cm aleni kalıyordu. Sert damarları vardı. Aslında bu yarrağı denemek isterdim fakat gözüm korkmuştu. Götüme sokmaya kalksa kati yırtılır diye düşünüyordum. Ağzıma girmeyen şey götüme nasıl girerdi ki? Ben bunları düşünürken, murat başımı kaldırıp, “bu siki götünde tatmak ister misin? ” dedi. “isterim, fakat korkuyorum, fazla geniş! ” dedim. “istersen deneriz, alamazsan zorlamam! ” dedi. Bu arada cengiz beni pompalamaya tüm hızıyla devam ediyor, (aynı bana yaptırdığı gibi) arka çekilip sikini büsbütün çıkardıktan sonra yeni baştan hızla içime sokuyordu. Bu cidden geniş haz veriyordu. Bir yandan murat’ın yarağını sakso çekmeye, bir yandan da yavuz’unkini götten yemeye devam ediyordum…
derken yavuz hırıltılarını arttırmış, gelmek üzere olduğunu hissettiriyordu. Sikini birden içimden çıkarıp attırmaya başladı. Döllerinin bir kısmı sırtıma, bir kısmı da murat’ın yüzüne fışkırmıştı. Murat hem yüzündeki hem sırtımdaki dölleri yaladıktan sonra, arkama geçerek yavuz’un yerini aldı. Fazla heyecanlıydım. Hem istiyor hem fazla korkuyordum. Murat sikinin kafası deliğime yasladı ve hafif hafif ittirmeye başladı. Fakat olanağı yok, girmeyecekti. Hem canım fazla alev alıyor, hem de bir santimi bile girmiyordu. Daha çok acıya sabırsızlandım ve yapamayacağımı söyleyerek muratın önünden kalktım. Bu arada yavuz murata, “bırak o çaylağı, götün hası burada, gel beni sik! ” diyerek domaldı. Murat da derhal yavuz’un arkasına geçti. Ben de yarrağımı yavuz’un ağzına vermek istediğimde murat buna pürüz oldu, “dur şu anda, evvel ben yavuzun kalçasına bir sokayım, sonra sen ağzına verirsin. Sebebi can havliyle sikini ısırabilir! ” dedi. Kenara çekilip her ikisini ani okşayarak seyre koyuldum…
murat bastırıyor, yavuz ıkınıyordu. O azman yarağın başı yavaş yavaş yavuzun delikte kaybolmaya başlarken, yavuz da eline geçirdiği bir yastığı dişliyordu. Belli ki canı fazla yanıyordu. Bana göre epeyce uzun bir zaman geçtikten sonra bundan sonra muratın penis köküne kadar yavuz’un kalçasına girmişti. Murat yavaş yavaş gidip gelmeye başladığında, yavuz da ısırdığı yastığı bırakmış, surat numaraları gevşemiş, haz aldığını belli ediyordu. Ben de fırsatı değerlendirip yavuz’un altına (yavuzla 69 olacak şeklide) sırtüstü uzandım ve sertleşmek üzere olan sikini ağzıma alıp biberon emer gibi vakumlamaya başladım. Aynı zamanda yavuz da derhal benim yarağı ağzına almış ve vakumlamaya başlamıştı. Ama murat yavuzun kalçasına gidip gelmelerini hızlandırdıkça, yavuz sikmi koparırcasına emiyordu…
murat kolumdan tutup, “gel hadi, sen de bana sok! Kalçam daha çok yaraksızlığa dayanamayacak! ” dedi. Asla ikiletmeden, yarrağımı zorla yavuz’un ağzından kurtarıp, murat’ın arkasına geçtim. Murat’ın kalçası olabildiğince kocaman bir deliğe sahipti. O kadar rahat girdim içine ki, doğrusu şaşırdım (sebebini sonra öğrendim! ). Ben daha murat’ın içinde bir iki gidip gelmiştim ki, murat, “dur bir saniye! ” diyerek beni arka itip, sarsıla sarsıla yavuz’un kalçasını dölleriyle doldurmaya başladı. Boşalması bitince sikini yavuzun götünden çıkardı ve kalkıp yavuz’u sırtüstü yere yatırdı. Sırtı yavuz’a dönük bir şekilde yavuzun taş kesmiş yarrağına oturdu. Yavuzun sik muratın kalçasına büsbütün girince, murat sırt üstü yavuz’un göğsüne uzanıp, bacaklarını arka çekti, güzelce yana açıp, bana, “haydi gel, sen de sok! Ikiniz ani yarrağın beni, parçalayın götümü, dayanamıyorum! ” dedi.
kulaklarıma inanamadım. Bu nasıl olabilirdi? Fakat denemekle bir şey kaybetmezdim. Derhal yanaştım. Pozisyon almakta acemiliğimden dolayı biraz zorlandım, fakat murat’ın yardımı ile bunu da becerdikten sonra yarrağımı murat’ın deliğe yaslayıp yavaş yavaş ittirmeye başladım. Hayret edilecek bir şeydi, baştan biraz zorlandıysa da, yarrağım muratın götünün içindeki yavuzun yarrağına sürtünse de, rahat rahat giriyordu. Yavuz’un asla sesi çıkmıyor, fakat murat acayip sesler çıkartıyor, iki yarağı aynı zamanda yemenin hazzıyla kudurduğunu asla saklamıyordu. Devinim etmek yalnızca bana kalmıştı, ikimizin ağırlığı altında ezilen yavuz kımıldayamıyordu. Ben süratli süratli gidip geliyordum, fakat pozisyonun özelliğinden dolayı devinim alanım olabildiğince kısıtlıydı. Başkaca benim maksadıyla de müthiş bir zevkti. Sebebi hem kalça sikiyordum, hem de siktiğim götün içinde bir diğer yarrağın sertliğini yarrağımla hissediyordum. Üstelik ben girip çıktıkça murat’ın sarkık taşakları da yarrağıma sürtünüyor ve extradan haz veriyordu.
bunca ereksiyon edici öğe bir arada olunca boşalmamız çok uzun sürmedi. Evvel yavuz, derhal ardından ben boşaldım. Döllerimiz murat’ın götünden süzülerek dışarı akıyordu. Daha bizim boşalmamız büsbütün bitmeden, murat da 31 çekerek yüzüme attırmaya başladı. O koca yarakta meğer ne bitmez tükenmez bir sperm deryası varmış! Az evvel boşalmış olmasına karşın, yüzümün her tarafına sperm banyosu yaptırmıştı. Yavaşça yerimizden kalktık. Banyoya gidip duşumuzu aldık. Vaktin geç olduğunu söyleyerek eve gitmek istediler. Ama bende yatmalarını öneri edince de kaldılar. Uyumak üzere, üçümüz de çırılçıplak bir şekilde benim yatağa girdik. Birbirimizle elleşirken ben uykuya dalmışım. Bir mola gelen seslerle uyandığımda sikişiyorlardı. Lakin bende onlara giriş yapacak derman kalmamıştı, “size basit gelsin! ” deyip uyumaya devam ettim.

Yazar: editor

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir