Fetiş (Fetish) Hikayeler Ayakların Hastasıyım

22 kasım 2014selam fetiş hikayeleri okurları. Been 20 yaşıında biir fakülte öğrencisiyim. Ayak fetişizmi beende kendimi bildim bileli var. Küçüklüğümden beri hepp kızların ayaklarından hoşlanır, hepp o ayakların altında ezilmeyi hayal ederim. Erotik yaşındaydım. Annemler o sene izmirde biir yazlık almışlardı. Abim ve been uzun olmayan anda sitede biir çook dost edinmiştik. Kalabalık biir grubumuz vardı. Ve doğal bomba gibi kadınlar. Kızların içiinde beenim içten olduğum ve sık sık şakalaştığımız selen adında biir kadın vardı. Ona ressmen aşık olmuştum. Yetenekle de fiziğine. Saf sarı saçlı saçları, yeşil gözleri, doğru bedeni ile erotik yaşıında full biir çıtırdı. Tüm erkekler ona hayrandı amma bizzim samimiyetimiz daha fazlaydı. Geceleri sitedeki boş evlerden biirinin bahçesine, balkonuna otururduk grupça. Oyunlar oynar, muhabetler ederdik. Beende devamlı selenin yakınlarında, onun ayaklarına olası olduğunca yakın otururdum. Muhabet aralarında istemeden yapıyormuş gibi ayakkabısına dokunurdum. Aksamları hepp nike spor ayakkabılarını giyiyordu. Bugün tekrar boş bi evin bahçesinde oturuyorduk. Selen kapının önündeki basamağa oturmuş, beende derhal ayaklarının önünde yerde çimlerde oturuyordum. Selenle muhabet ederken biirden şakalaşmaya başladık. Beende ona sarışınların hepp aptal olduğunu söyleyip onu kızdırıyordum. Oda kızınca bacağıma şakadan tekme atıyordu. Tekme atması hoşuma gittiğinden been daha da çook kızdırmaya başladım. O da artıkk ayağını kaldırıp ayakkabısının altıyla baldırlarıma tekme atıyordu. Gayesi pantolonumu kirletip beenii kızdırmaktı. Nerden bilsin beenim ayak fetişisti olduğumu. O vurdukça been gülüyordum. En nihayetinde ee yeter amma artıkk dedi ve ayağa kalktı. Beende ayağa kalktım ve şakadan itişmeye başladık. Beende tabi gücümle her itişmeden sonra onu etkisiz duruma getiriyordum oda sinirden çıldırıyordu. Bu arada tüm millette bizi seyrediyordu. Been en nihayetinde dedim ki: “ya sen basit lokmasın banaa tat vermiyorsun. Been yatıp yıldızları seyretcem”. Sonra yere çimlere uzandım. Tüm amacım onun bu sinirinden yararlanıp beenii ezmesine çalışıyordum. Been sırtüstü yatarken oda etrafımda dolanıyor arada biirde üzerimden atlıyordu. Selen “hadi kalksana ödlek! ! ” dedi. Beende ona “seni yattığım yerden bile döverim been” dedim. Selen “bak toy ezerim seni” dedi. Beende :”bok ezersin” dedim. Ayakkabısını karnımın üzerine koydu. Beenimki 2 saniyede dimdik oldu tabi. Selen: “efendim duyamadım ezemezmiydim? ” dedi. Beende “aman aman çook canım yandı” dedim. Been öyle deyince ayağını yavaş yavaş bastırmaya başladı. Biir yandan da yüzünde şeytani biir gülümseme vardı. “bütün ağırlığın bu mu? ” dedim. Oysaki karnım acımaya başlamıştı. Fakat aldığım haz öyle büyüktü ki acıyı düşünmüyordum bile. “görürsün sen” dedi. Ve birden iki ayağıyla biirden karnıma çıktı. Ve öle durmaya başladı. Been yediklerim ağzıma gelmişti amma biir yandan da onu daha çook sinirlendirmek içiin gülüyordum. Herrkes bizi izliyordu ve sırıtıyorlardı. Selen millete bağırdı: “bakın şu zavallıyı nasılda ayağımın altına aldıım hahah” dedi. Herrkes gülmeye başladı. Herrkes öle gülünce biirden utandım. Ulus fetişist olduğumu anlıcak diye ödüm koptu. Been derhal “hadi selen tamam in artıkk” dedim. Selen indi ve: “ne o beyefendi sinirleniyomu? ” dedi. “seni böcek gibi ezeyimde gör gününü”. Biirden ayağını kaldırdı tamam suratıma basacakken ellerimle ayakkabısının altından tuttum. Aslında ezmesini çook istiyordum. Beenim içiin bulunmaz fırsattı bu amma milletin diline düşmekten korktuğum içiin tuttum. O ayağını güzelce bastırıyordu. Tüm kuvvetimle ayakkabısının altından ittiriyordum. Sonra o kazanmaya başladı. Ayağı yüzüme o kaddar yaklaşmıştı ki artıkk ayakkabısının plastik kokusunu duyuyordum. Tek görebildiğim ayakkabısının altındaki nike işaretiydi. Sonra nihayet arka çekildi ve ayağa kalktım. Tamam bu kaddar yeter dedik ve oturduk. Ertesi gün denizde been tekrar selen karşısında ayaklarının yanında oturuyordum. Hep o şekilde oturmamdan tahmin ediyor olmalıydı ayaklarına olan ilgimi. Denizde çıplak ayağına dokunabilmek içiin uzunluğuna istemeden elimi ayağına çarptırıyordum. Sonra “ayaklarımı sana uzatabilirmiyim bu taşlar çook rahatsız” dedi. Beende derhal olur dedim. Bağdaş kurdum. Oda ayaklarını bacaklarımın üstüne uzattı. Ayaklarını üst üste koymuş güneşleniyordu. Yumuşacık, engelsiz tabanları karnıma değiyordu. Beenimkinin kalkmasına pürüz olamadım. Biirden panik oldum çünki kalkmış yarrağım ayaklarına değiyordu. Kati anladı rezil oldum dedim. Nerdeyse boşalacaktım. Derken doğruldu ve ayaklarını arka çekti. Yere basıyordu amma her iki ayağının da parmaklarını kaldırmış narin narin, okşar gibi bacaklarımı ittiriyordu. Biirden “ayaklarım hoş mi? ” diye sordu. Been kızardım. Fakat yürekli davranmak gerek diye düşündüm. Evet dedim çook güzeller. Fakat dedim “akkşamları hepp spor pabuç giyiyorsun. Gizliyorsun onları” dedim. Gülümsedi “tamam burada güncel aldığım aleni ayakkabılarım varr onları giyeyim bu aksam” dedi. Gece olduğunda beenii çağırmaya selen gelmişti. Evden çıktım naber derken ayağındaki o müthiş ayakkabıları fark ettim. Şeffaf ayağı bütünüyle gösteren, üstünde parıltılar oluşturan simlerle dolu önü aleni biir ayakkabıydı. Ayakları esasen o kaddar hoş ki ressmen ağzımın suyu aktı. “nasıl ayakkabılarım” dedi. Kendi çevresinde biir defa döndü. “çok güzeller” dedim. Sonra yürüdük ulus tekrar biir evde oturuyordu. Bizde yanlarında biir yere oturduk. Selen tekrar basamağa oturdu beende karşısına yere oturdum. Muhabet ediyorduk amma been gözlerimi ayaklarından alamıyordum. Fark etti ve dedi ki “ayaklarımı istersen vereyim yuvasına götür” dedi. Tekrar utandım. “ya been ayakkabına bakıyorum çook güzelmiş nerden aldın? ” dedim. Selen güldü: “üstelik parfümlü bu pabuç koklucan mı” dedi. Beende “hadi canım parfümlü ayakkabımı olur? ” dedim. “aaa inanmıyo. Kırmızı kok” dedi ve biirden ayağını kaldırıp burnuma götürdü. Derhal koklamaya başladım. Hayatımda hiçç o kaddar derin soluk aldıım mı bilmiyorum. Ayakkabısı gerçekten her ne boksa anlamadım mis gibi parfüm kokuyordu. Koklarken ayakkabısı şeffaf olduğu içiin ayağının altını seyrediyor, parmaklarının altını izliyordum. “gerçekten hoş kokuyormuş” dedim. Sonra tekrar konuşmaya devam ettik. Onu tekrar kızdırmak laflar etmeye başladım. Bu defa tekme atmıyordu. O ayaklara dokunamamak beenii çıldırtıyordu. “bak dün akkşam yarım kalan işimi bitirmemi istiyorsun galiba? ” dedi. Beende: “allah tanrı sarışınların dün ne yaptıklarını hatırlıcak kaddar beyni varr mıydı? ” dedim. Ayağa kalktı: “ne dedin sen? ” dedi. Ve been oturur pozisyondayken ayağıyla göğsümden ittirdi. Been sırtüstü düştüm. Bilerek doğrulmadım o muhteşem görünen ayaklarıyla been ezmesini istiyordum. O kaddar istiyordum ki ulus ne düşünür umurumda değildi. Yerden ona laflar söylüyor o da yavaşça vücudumun yanına tekmeler savuruyordu. Sonra biir mola selen beende uzaklaştı. Gitti orda gençlara bişeyler söylüyordu. O sırada diğer yerden alper diye biir arkadaşım yanıma geldi. “naber nası gidiyo? Yatmışın çimler oohh” dedi. Beende “valla keyfim keyif” derken alperin önüne baktığını ve suratında birden beliren şaşkınlığı gördüm. Kafamı diğer tarafa çevirdiğimde tek görebildiğim selen yüzüme gerçek inen çıplak ayağıydı. Sonra biirden karanlık oldu. Kahkahalar içiinde selen “işte seni eziyorum böcek” dedi. Yüzümün full ortasına basıyordu. Burnum ha kırıldı ha kırılacaktı. Ağzım yarı aleni kalmıştı o yüzden topuğu yarı yarıya ağzıma girmişti. Yapabildiğim tekşey onun ayağına değmiş tuzlu tükürüklerimi yutmaktı. Bişey göremiyordum. Karanlıktı. Yalnızca selen! In kahkahalarını duyuyordum. Bu defa direnmemiştim. Biir mola çook rezil oldum diye direneyim dedim. Gözlerim karşılaşmadığı içiin ellerimle ayağını tutmaya çalışıyor sanki ayağının altında çırpınıyor can çekişiyordum. Başka kadın arkadaşlarını da önnceden ayarlamış onlarda ellerimi tutuyorlardı. Bundan sonra yalnızca bacaklarımı oynatabiliyordum. Oda rahat rahat beenii eziyordu. Belki 3-4 dakika sürmüştür beenii o şekilde ezişi. Sonra ayağını yan döndürüp kafamı dönü. Yanağım toprağa değiyordu. Bu sefer burnuma basmadığı içiin çook güçlü eziyordu. Ayakkabısını çıkardığı içiin ayağının altı terliydi ve yanağımda teri hissediyordum. Kokusunu kokluyordum. Ayağıyla bastırırken parmaklarını eğmiş onlarını yüzüme değdiyordu. Biir an o kaddar şiddetli bastırdı been artıkk bağırmaya çalışıyordum canım yanıyordu. Toprak esasen ıslak olduğu içiin narindi. Yüzümün yarısı toprağa gömüldü. Onu görünce selen çekildi. Başka kızlarda ellerimi bıraktılar. Ve kahkahalar içiinde kaçmaya başladılar. Been zar zor ayağa kalktım. Yüzüm kıpkırmızı olmuştu.

Yazar: editor

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir