selam, sex öykü sitesinin sayın okurları. Ben de başımdan geçen bir anımı size izah etmek istiyorum. 20 yaşında, 1. 65 uzunluğunda, 61 kiloda sarı saçlı bir bayanım. Mali kriz yüzünden işten çıkartılmıştım. Bir arkadaşımın tavsiyesi üstüne bir firmaya meslek başvurusunda bulundum. Gittiğim gün patron yokmuş, “yarın gel…” dediler. Ertesi gün gittiğimde, ihtiyar ve göbekli bir patron beklerken, karşıma 29-30 yaşında, mavi gözlü ve kumral bir şahıs çıktı. Ben, bu herif beni işe almaz diye düşünürken, buyur etti, meslek deneyi falan filan derken, beni işbaşı yaptırdı. Bir haftam dolmuştu. Bir gün patronun odasına gidecektim, içerden sesler geliyordu, ben de kulak misafiri oldum. Seslerden anlaşıldığına göre patron içerde pornofilim izliyordu. O esnada kendimi denetleme edemedim ve içeri girdim. Patrona baktım asla istifini bozmadan seyretmeye devam etti…
sonra bana dönüp, “buyur, otur karşıma. ” deyince kendime geldim. Kalkıp kapısını kilitlemesiyle yanıma oturması bir oldu. Bana, “bak güzelim, bu mali krizde meslek bulmak olanaksız. Şayet burda performansa devam etmek istiyorsan, biraz fedakarlıkta bulunman gerekiyor! ” dedi. Elimi tutup sikinin üstüne koydu ve dudaklarımdan öpmeye başladı. Sonra elini eteğimin altından sokup tangamin üzerinden amcığımı okşamaya başlamasıyla, hazdan kendimden geçtim ve sularımı saldım. Bende karşılık verince beraber soyunduk. Patron külodunu çıkarttığında, inanın firar etmek istedim fakat kaçamadım, böyle bir yarak olamazdı! Daha evvel iki sefer seks yapmıştım, fakat böyle yarak görmedim. Patronun yarağı aynı pornofilimlerdeki gibi iri bir yaraktı ve en azından 25 cm vardı. Patron yarağını bana gerçek sallıyordu ve “birazdan bunu sana gömecem, bakalım ne kadar dayanacaksın? ” diye alay ediyordu.
yanıma yanaşıp beni ten koltuğa uzattı. Boğaz altımdan sakso çekmeye başlayarak memelerime, ordan göbeğime gelip gidiyordu. Birden amcığıma bir yumuldu ki, anlatamam. Amcığımı öyle bir yalıyordu ki, adeta çölde su bulmuş gibiydi. Amcığımı sakso çekerek beni 3 kez orgazm etti. Etmesine etti de, ben korkudan vajinama sokmasını isteyemiyordum. Şayet yaladığı gibi sokarsa, kati hastanelik olacağım korkusu vardı içimde. Çekmecesinden krem şeklinde bir jel çıkardı ve amcığıma güzelce devam ettik. Sonra bana döndü ve sikini ağzıma sokmaya çalıştı, fakat ben yalnızca sikinin etrafını sakso çektim. “bu kadar yeter! ” diyerek, beni koltuğun üstüne uzattı. Bacaklarımı açtı ve iri sikinin başını amcığıma en azından 15 dakika sürterek beni kıvama getirdi…
bana, “derin soluk kırmızı! ” dediğini duydum. Soluk almaya başlamamla sikinin başını vajinama sokması bir oldu. Gözümde şimşekler çakmaya başladı. Gözümden akan yaş damlalarını görünce, içimde biraz hareketsiz bekledi. “kendini sıkma! ” diyordu. Fakat gelde sıkma kendini, yarak değil adeta yumruk girmişti içime. Ne yapacağımı bilmez durumdayken biraz daha abandı, fakat girmiyordu. Sikini çekti amımdan, kendi uzandı koltuğa ve “sen üstüne otur, alabildiğin kadarını kırmızı! ” dedi. Bacaklarım kapanmıyordu esasen, üstüne oturdum. Sikinin başını vajinamı yara yara girdi içime. Yarrağına az daha oturunca yarısı girdi girmesine, fakat inanın vajinam çuval gibi oldu. Yavaş yavaş kalkıp arka yarısına kadar oturuyordum. Bir mola amcığımın uyuştuğunu hissetim. Ben tekrar yarısına kadar oturmak maksadıyla kendimi bastırırken, o zamanda o’da alttan basınca acıdan bayıldım.
kendime geldiğimde bir rulo kağıt havluyla vajinama tampon yapmıştı. Amımdan aşırı derecede kan akıyordu. Bana, “bir hafta izinlisin. ” dedi ve hususi bir doktorun kartını vererek hastaneye gönderdi. Gittiğimde doktora kartı verince, hekim gülmeye başladı. Eminim ki benim gibi fazla kişiyi yollamıştı o doktora. Bir hafta yerimden kalkamadım ve evde oturdum. Bu arada patronum birkaç kez eve ziyaretime geldi. Bir mola kendisine sordum, “hastanelik olmadan asla bunu içine alabilen oldu mu? ” diye. Patron gülerek cevapladı, “sekreter zuhal komple aldı. Hastaneye gitmedi, fakat 4 gün de işe gelemedi. ” dedi…
iyleştikten sonra patronumla sikişmelerimiz devam etti ve daha sonraki günlerde patronum beni götümden de sikti…